8 Mart 2016 Salı

Özveriyle seven ve sevdiğim; Can dostum Tarçın’ım...

Cam arkasından bana bakan o küçük beyaz şeye ilk anda direk aşık olmuştum. Hiçbir köpek türü beni bu zamana kadar bu kadar heyecanlandırmamıştı. 



Tabiiki ilk köpeğim olan Tiger Boxer cinsi olan Tiger’ımı ve onun yavrusu Uslu’mu unutmam… Cennettesiniz biliyorum.
Uslu

O pamuk gibi tüylere sahip olan yavruyu öylesine istemiştim ki benim olmalıydı. Annem babamı telefonda ikna edip köpeği görmesi için yanımıza çağırdı. O da etkilenmiş olacak ki alabiliriz konuşmaları yapmaya  başladık. Fakat biz ailecek bugüne kadar herhangi bir hayvana hele köpeklere hiç bir fiyat biçmemiştik. Bu güzelim köpeği gördüğümüz yer Bursa’daki bir petshoptu ve bir anlaşmayla onu ordan kurtarmalıydık. 1 saat içinde karar vermeye çalışan biz, babamı bir kafeye oturtturduk ve ben dükkana gidip gidip yavruyu sevip dönüyordum. O arada bir aile yavruyu oğluna almak istediğini söyledi. Sevmeye başlamasıyla ben birden ağlamaya başladım. İlk defa bir hayvan için ağlıyordum, dayanamamıştım. O kadar istiyordum ki O’nun benim olmasını… Hemen dükkandan çıkıp babamların yanına gittim. Ağlamamı kimse durduramadığı o anlarda, yanımıza dükkanda çalışan biri geldi ve ağlamamam gerektiğini benim gözyaşlarımı gören ailenin vazgeçtiğini söyledi. İşte bu ! Hemen yavrunun yanına koştum, şans bana gülmüştü, almalıydık. Ve tabiiki bu kadar olayı gören babam dayanamadı, söylenen fiyatın çok altında bir para vereceğini söyleyerek eşyalarıyla birlikte yavruyu istediğini söyledi. Görevli biraz düşündükten sonra kabul etti, çantası, mama kapları, tarağı, maması ve tasmasıyla bize bıraktı… Tekrar teşekkürler.



Arabaya binişimizi, minik burnunu, patilerini, hiç çıkmayan sesini, minik gözlerini, uyuyakalan minik bedenini asla unutmam… Bütün gece hiç ağlamadan bekledi yuvasında... Sabah heyecandan uyuyamayan ben hemen koştum yanına ve mamasını sulandırıp ellerimle yedirmeye çalıştım. Yemedi tabiiki, inatçı olma özelliğini orada göstermişti bana.





Adına sonradan tüylerinin ve boyunun uzamasıyla belli olan büyük benekleri yüzünden Tarçın ismini koyduk. Kızımız Mayıs’ta 6 yaşına giriyor. Biz aldığımızda sadece 39 günlük olan o yavru şimdi koca bir kız. Sözümüzden asla çıkmayan, evde en çok itaat ettiği kişi babamın olduğu, kardeşimi oyun arkadaşı olarak gördüğü, annemi tek aşkı ve sahibi olarak gördüğü, beni de işte ucundan sevdiği bir ailede yaşıyor. Şaka şaka beni çok seviyor ve her dediğimi dinliyor uslu kızım. O benim can dostum! Tüm aileyi, misafirlerimizi her seferinde büyük bir heyecanla karşılıyor kapıda. Zil çaldığında dikleşen kulaklarıyla evin neşesi, olmazsa olmazı… Zilli kızım benim…



Türü hakkında bilgi vermem gerekirse; Jack Russell Terrier, 19. yüzyılda Jack Russell adında bir rahip tarafından geliştirilmiştir. Bu ateşli küçük terrier özellikle tilki avında kullanılmış. Enerjik ve oyuncu Jack Russell iyi bir aile köpeği türündedir.

Yaşam ortamı için; Jack Russell Terrier yeterli egzersiz imkanı sağlandığında apartman hayatına da uyum sağlar. Ev içinde oldukça hareketlidir. Sizi asla yalnız bırakmaz, iyi arkadaştır.


Egzersiz ihtiyacı; her köpeğin olduğu gibi Jack Russell Terrier’in de koşmaya ihtiyacı vardır. Eve kolay adapte olur ve küçük bir bahçede de kendini eğlendirebilir. Ancak en çok koşup oynarken ya da avlanırken mutludur. Mutlaka oyun oynamak ister ve başınızdan topla ayrılmaz. Tenis topu ağızlarında rahat tutulabilir olduğundan gözdeleridir. Uzun saçaklı halatlar ve sosis de tercih ettiği oyuncaklardan.





tenis topları

















oyuncak sosis
























Bakımı; Hem düz hem de tel tüylülerin bakımı kolaydır. Düzenli tarama tüylerin genel bakımını sağlayacaktır. Tüylerini petshoplardan aldığınız taraklarla her gün fırçalayın. Fırçalayamazsanız da haftada 3 kere mutlaka tüylerini tarayarak azaltın. Özellikle mevsim geçişlerinde tüy dökebilirler. Bunun için bizim Tarçın’a kullandığımız veterinerin önerisiyle hap, krem veya vitamin kullanabilirsiniz ama yine de çok fazla azalma sağlamayacaktır. En güzeli internet sitelerinden bulabileceğiniz veya petshoplardan satın alabileceğiniz köpek tarağı “furminatör”dür. Normal tarak yapısından farklı olarak daha sık ve keskin olan dişleriyle fazla tüyleri tarak içinde topluyor.
taşıma kabı ve furminatör

Bu arada aşılarını da veterinerimiz düzenli olarak takip ediyor ve arada keneler için sarı boyun bandı takıyoruz.

Yemek konusunda çeşitli denemelerden geçen Tarçın, kendine has yememe isteğiyle şuanda Royal Canin kullanıyor. Arada marka değiştirmemiz onu yine de mama yemeğe yaklaştırmadı. 

en üstteki mama şuanda kullandığı, çelik mama ve su kabı, en alltaki mama ise bir dönem kullandığı seçici köpek maması
Yemek yediği ve sürekli ödül mamalarıyla veya ödül kemikleriyle doyan Tarçın için bir de diş bakımı var elbette. Dişleri yaş aldığından dolayı zamanla yemek artıklarından dolayı tartar oluşturuyor. Bunun için o sevmese de köpekler için özel diş fırçaları ve macunları var. Bunlarla haftada 3 gün veya her yemek sonrası köpeğinizin dişlerini fırçalayabilirsiniz. Ağız kokusunu gidermesinin yanısıra bir de o sarı görüntüyü ortadan kaldırıyor. Bir başka denememiz de suyuna 1 damla kattığımız nane kokulu bir sıvı. Bunu dökerken gördüğümüzde suyundan pek almak istemese de yine de koku açısından faydalı. Ayrıca veterinerler köpeğinizi belli bir süre uyutarak diş temizliği de yapabiliyor. Biz daha bunu düşünüp de yaptırmadık. Fakat ayda 1 mutlaka yapılması gerektiğini de ekledi. 

dişleri için ödül kemiği


en sevdiği çeşitli ödül mamaları

7.2 kg olan Tarçın uzun bacaklı türlerden. Tırnaklarının hızlı uzaması da çok koşturmasından. Tırnak kesimini de banyosu gibi evde yapıyorum. İhtiyaç halinde ayda 1 veya 2 ayda 1 yıkıyorum. Şampuanın kokusu ne kadar güzel olursa olsun tüyleri ıslandığı için o çirkin köpek kokusunu 1 gün geçmeden atamıyoruz üzerinden. Fakat yıkandığında bir pamuk oluyor ki işte o halde koşturduğunda evde keyfine dokunamazsınız. Tırnaklarını banyodan sonra veya uzadığını bizi çizdiğini farkettiğimde kesiyorum. Veterinerimizden aldığımız köpek tırnağı kesme makinesiyle elbette.  Burada çok dikkatli olmak gerekiyor, tırnak kısmındaki kırmızı bölgeye gelmemesine dikkat ederek işlem yapıyoruz, gelirse kesildiği için kanama başlıyor. Kanamayı hızlı durdurabiliriz ama yine de tehlikeli olduğu için dikkat etmek gerekiyor.




Çiftleştirmek elbette her köpek sahibinin istediği, bizim de istediğimiz ama çok meşakatli bir olay. Kızgınlığı bekle, eş bul, çiftleri yalnız bırak ve sonra hamile olsun. 90 gün hamile kalsın, şişmanlasın, kızgınlaşsın, yer seçsin ve doğursun. Sonra o yavrulara kim bakacak, nerelere, kime verilecek  soruları bir muamma. Üzerinde mutlaka dikkatle düşünülmesi gereken bir konu.  İlla yavru istiyorum diye ne anneyi sıkmaya ne de ortamı zorlamaya gerek var.

Kısırlaştırma konusu hakkında da düşüncelerime gelecek olursak; çeşitli internet sitelerinde Tarçın’ın hesabı var ve oradan sürekli bilgiler ediniyorum. Facebook grubumuzdaki Jackthedog ve Jack Russell Terrier Türkiye gruplarında da sürekli bir paylaşım halinde olduğumuz için türe ait bilgileri ve deneyimleri okuyabiliyorum. Oralardan okuduğum kadarıyla kısırlaştırma konusunda da insanların veterinerler gibi kafaları karışmış durumda. Her kafadan bir sürü ses çıkıyor. Aile kendi ölçütlerine göre karar verip kısırlaştırmaya gidiyor. Kafamın karıştığı konu burada gerçekten dişinin ve erkeğin kısır olmadan hayata devam edip etmemesi. Sürekli evde olan bir cins için kısırlaştırma ne kadar doğru bu tartışılır. Yine de herkesin kendi kararı ve alacağı sonuçtur. Yeter ki sağlıklı yaşasınlar…

Çip taktırma konusunda ise çok mantıklı bir uygulama olduğunu düşünmenin yanı sıra ne gereği var diyorum. En azından kendi köpeğim için, sürekli evde olduğundan ve bizim kontrolümüzde gezdiğinden takılması bizim için bir ihtiyaç değil. Eğer köpeğiniz sürekli başıboş dolaşıyor bahçenize gelip orada yatıyorsa kaybolma ve çalınma ihtimalini de düşünerek çip taktırabilirsiniz. Zararı olmaması burada en önemli ve hassas nokta. Köpek sahipleri bu konuda veterinerlerine danışarak çip uygulamasını daha rahat öğrenebilirler. Deri altına işlenen minik bir çiple köpeğiniz kaybolduğunda yerini tespit edebiliyor veya bulan kişi veterinere götürdüğünde çipini kontrol edip oradan bilgilerine ulaşıp sahibine haber verebiliyor. Yurtdışında çok yaygın olan bu yöntem, büyükşehirlerde de çok tercih edilmekte.

Bizim Tarçın için çözümümüz tasmasına eklediğimiz künye sayesinde kaybolduğunda bulan iyi niyetli bir insanın telefon numaramızdan ulaşabileceğini düşünüyoruz. 









Kafanızda bir soru işareti olur veya söyleyeceğiniz herhangi bir şey olursa lütfen yorum bırakın.

Kızımla size ıslak burunlu öpücükler ve patiler…



Umarım keyifle okudunuz, sevgiler.


Facebook: Tarçın Russell Instagram: @tarcinrussell


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

21 Haziran 2018 Uluslararası Yoga Günü - BURSA 21 Haziran Uluslararası Yoga Günü’nün Bursa programı burada!   13.00 Hatha Yoga’yı s...